Onların varlığı, yaratıcılıkları, yaşam enerjileri, dostlukları bana huzur ve mutluluk veriyor. Tek şikayetim çok bir araya gelemiyoruz. Hepimizin hayatında bambaşka telaşlar, işler, güçler.
Güneş’e bir de özür borcum var. Güneş’in “Minik Diyetisyenler İş Başında” kitabı geçen yıl çıkmasına rağmen ha bugün ha yarın röportaj yapalım derken bir baktım ki geçtiğimiz hafta ikinci kitap çıkmış. Çok çok mahcubum. Ama hayatJohn Lennon’un “”Hayat, siz planlar yaparken başınıza gelenlerdir.”” sözünü yaşatıyor. Çok özür dilerim Güneşcim.
Güneşcim, zaman ne çabuk geçiyor!Seninle ilk röportajımızın üzerinden beş yıl geçmiş inanamıyorum. Neler yaptın son beş yılda?
Ben de inanamıyorum! Daha dün gibi. Ama gerçekten çok hızlı geçiyor. Hele hele bizim gibi sürekli koşturan insanlara biraz daha hızlı dönüyor sanki dünya. 5 yılda çok değişim oldu tabi nereden başlasam bilemiyorum ama en önemlisi ikinci oğlum doğdu şu an 2.5 yaşında. İkinci kez annelik. Hem çalışan anne olmak hem de 2 çocuk zor ama inanılmaz güzel! Oğlum Hayat ile tekrar hamilelik ve emzirme konuları gündeme geldi. Bu konularla beraber ben de bu konuda daha çok eğitim vermeye başladım. Başına geleni anlatmak daha güzel oluyor. Sanat tam bir abi oldu, ilkokul 4. Sınıf ve ikisinin birlikte büyümelerini izlemek bize keyif veriyor. Başka neler oldu yeni kitaplar çıktı.Evet son 5 yılda 4 kitap yazdım. Projelerim, danışmanlıklarım da arttı. Gerçekten hangi kısmını anlatacağımı bilemiyorum şu an. En son youtube kanalım ve geçen hafta çıkan kitabım ile yeni projelere devam ediyorum diyelim.
Seren ve sen sıra dışı diyetisyenlersiniz. Danışanlarınızla ilişkileriniz nasıl? Çok katı bir diyetisyen misin yoksa diyeti boz dediğiniz durumlar oluyor mu? ( sesli gülmeler)
Bu konuda ben yıllar önce Vogue dergisine röportaj verirken şöyle söylemiştim. Çok hoşlarına gitti ama sonra herkesin diline dolandı bu cümle ama bizi çok güzel özetliyor. Güneş’le keyifle , Seren’le kesin zayıflarsınız! Ha hah hah gerçekten de öyle 🙂 Ben diyeti diyet gibi yaptırmıyorum ama kişinin hayatına girip ona eşlik etmeyi seviyorum. Sonuç değil süreç benim için daha anlamlı. Ama Seren sonuç odaklı. O diyeti sana yaptırır ! Asla bozamazsın! Şaka bir yana, danışanlarımız ile ilişkilerimiz çok güzeldir. Bizim hayatımıza girerler biz de onların hayatına. Aile gibi oluruz ve birbirimizden kolay kolay da kopmayız.
Minik diyetisyenler iş başında kitap fikri nasıl çıktı?
Sanat’la beraber kitap alıp okuyorduk. Meslekleri tanıtan kitaplar var, onları çok seviyor. Yarışçı, itfaiyeci, inşaatçı, aşçı, disci, doktor, çiftçi derken baktım ki ayılıyor bunları okumaya! Ben de çok seviyorum bu serileri. Hem öğretiyor hem de çocuklar seviyor. Tabi bu kitapların çoğu çeviri kitaplar. Ve tabiki benim mesleğimi tanıtan bir kitap yok. Eskiden çok korkum yoktu, sosyal medyanın aktif olması ile beraber bir korku sardı. Ne biliyor musun? Çocuklar diyetisyenleri sadece zayıflama diyeti yazan, liste veren kişi zannedecekler. Diyetisyenlerin gerçekten insan sağlığı ve gıda ile nasıl çalıştıklarını anlatmak istedim. Okullara eğitimlere gidiyorum. Gittiğimde çocuklara soruyorum bilen var mı diye “siz şişmanları zayıflatıyorsunuz, şişman doktorusunuz değil mi?” diyorlar. Evet zayıflama her zaman popüler konu ama diyetisyenler hastanelerde, kliniklerde, psikiyatriden , cerrahiye, endokrinden kadın doğuma kadar her bölümde yeri olan ve ekibin önemli bir parçasını oluşturan sağlık çalışanı. Spor kulüplerinde, diyaliz merkezlerinde, gıda sanayide, ar-ge bölümlerinde , eğitim sektöründe çalışan diyetisyenler var. O kadar çok yer var ki mesleğimin olduğu ama bu sosyal medyadaki kirli bilgi ile karıştırışmasın ve çocuklar mesleği gerçek bir diyetisyenin anlatımı ile öğrensinler istedim. Bir de tabi, çocukların sağlıklı beslenmeyi küçük yaşlarda öğrenmesi çok değerli. Nasıl öğrenirler? Tabiki hikayeler ve oyunlar ile diyerek bu kitabı yazdım. Şimdi ilkokullarda kaynak kitap olarak okutuluyor ve ben de derslere girip anlatıyorum. Bu arada sen benimle bu röportajı yapana kadar serinin ikinci kitabı da çıktı. İnşallah devamı da gelecek. Ege, Maya ve Deniz sağlıklı beslenme adına yeni maceralara atılacaklar. Sürpriz! İlk kitap “sepetinde ne var?” ikinci kitap ise “oyun oynayalım mı?” diyor .
Ah Güneşcim, senin hızına yetişmek mümkün değil. İkinci kitap hayırlı uğurlu baskısı olsun.
Etrafında dengesiz beslenenler gördüğünde “Yeme annem, yeme gülüm yeme” diyor musun?
İçimden diyorum bazen, bazen de kendimi tutamıyorum! Ama ben genelde yemeyin demiyorum, neyi nasıl yiyeceğini öğretmekten yanayım. Yasaklara inanmıyorum, ben hayatta herşeyin bir dengesi olduğuna inanıyorum. Özellikle de sağlığımız ve beslenmemiz için dengeyi bilmek ve korumak çok önemli.
Bize en çok neler kilo aldırıyor?
Farkında olmadan yediklerimiz! Gece yediklerimiz! Ve mutsuzken yediklerimiz!
Bir türlü gitmeyen o beş kiloyu nasıl vereceğiz (gülüşmeler)
Karar vermekle başlar Yeşimcim! Başaranlar karar verenler ve her türlü bitiririm ! diyebilenler.Onlar çok özel şeyler yemiyorlar ama birlikte verdiğimiz kararları uygulamalarının sebebi bana ve kendilerine inanıyor olmaları. Yeter ki isteyin!
Dünyada vegan beslenme her geçen gün artıyor. Bu konuda sen ne düşünüyorsun?
Ben bu konunun çok önemli ve hassas bir konu olduğunu düşünüyorum. Çevre ile ilgili kötü haberler var. Yarınlara nasıl bir dünya bıraacağız dersen pek de parlak bir dünya değil! Geçenlerde bir doktor “böyle giderse insan eti yemek zorunda kalacağız” diye bir açıklama yaptı ve tepki gördü. Ama söylediği gerçekti! Bu şekilde tüketmeye devam edersek herşeyin bir sonu gelecek ve biz yarın ne yapacağız? Bizden sonraki nesiller ne yaşayacak? Bu beni çok korkutuyor… Belki de o gün herkes vegan olacak. Ben bunu anlayabiliyorum. Ama ben vegan olur muyum? Yumurta ve yoğurttan vazgeçmeyeceğim için olamam ama et tüketimini ve gereksiz yemeği çok çok azalttığım için mutluyum. Sadece balık yiyorum. Ben zaten Egeli olduğum için sebze ve yoğurt ile yaşamaktan çok mutluyum. Ama yoğurttan vazgeçmek istemiyorum.
Eminim kitap kadar yeni fikirlerin vardır senin. Ama biraz da tüy ver ki okuyanlara ilk buradan duyuralım 🙂
Yeşim, sana bir şey söyleyeyim mi! Ben hayallerime yetişemiyorum! Aynı anda her şeyi yapmak istiyorum ve tabiki olmuyor. Sadece şu kadarını söyleyeyim, yeni kitaplar ve çok istediğim bir proje(ler) var. Olursa zaten hemen seninle paylaşırım. Bir de tabi aslında daha çok anneye ulaşmak, bebek ve çocuk beslenmesinde daha çok kişiye yardım etmek istiyorum. Bu konudaki çalışmalarım da artacak diye söyleyebilirim.
Diyetisyen adaylarına ve bu mesleği seçmek isteyenlere minik önerilerin olur mu?
İlk önerim şu olur; insanı sevmek, iyileştirmek, değiştirmek çok kolay gibi görünen ama çok zor bir iş. Çok sabırlı olmak, çok çalışmak , hayatını işine adamak isteyenlerin severek yapacağı bir meslek bu. Her diyetisyen aynı şeyi yapmayabilir ama siz insansağlığı ve beslenmesi üzerine çalışacaksanız önce kendiniz buna inanmalı ve çok istemelisiniz.
Güneşcim, çok teşekkür ederim. 2020’de sımsıcak sohbetlerde buluşalım.